Sakarya Ziraat Odası Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi Hamdi Şenoğlu, meraların köylülerin ortak bir malı olduğunu ve kesinlikle başka bir amaç için kullanılmamasını ifade ederek “Meralara sahip çıkılmaması demek tarıma sahip çıkılmıyor anlamına gelir” dedi.

Hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerin amaç dışı  kullanımlarının  artması  üzerine  Hayvan sahiplerinin  feryatlarını  yerinde  incelemek  üzere  Harekete  geçen  Sakarya Kültürel ve Doğal Kaynakları  Koruma  Derneği Kurucu Başkanı  Fehmi DUMAN  son  durumu  Sakarya  Ziraat Odası Başkanı  Ziraat Yüksek Mühendisi Hamdi Şenoğlu  ile  birlikte alan  çalışmasına  katıldılar.

Sakarya  Ziraat Odası Başkanı  Ziraat Yüksek Mühendisi Hamdi Şenoğlu” Çağdaş ülkelerde meralar, hem hayvancılığın kaba yem kaynağı hem de çevre korumada çok önemli doğal kaynaklar olarak algılanmakta, pek çok gelişmiş ülkede ekolojik koşulların ve özellikle yağışın elverişli olması nedeniyle, yüksek girdi kullanımıyla çok verimli ve karlı işletmeler olarak değerlendirilmektedirler.

Asırlardır süregelen ve hiçbir otlatma kuralı içermeksizin uygulanan ağır ve zamansız otlatmalar sonucu “Mera” niteliğini kaybeden ülkemiz otlatma alanları ise son 50 yılda 12,3 milyon ha’a kadar azalmış durumdadır. Bunlara ek olarak, şehirleşme, kırsal yerleşim, tarım ve madencilik alanlarındaki talanların da katkısıyla, mera kayıpları halen de devam etmekte, Mera Kanunu’ndaki yoğun yeni düzenlemeler nedeniyle süreç ne yazık ki beklenenin aksine meralar aleyhine işlemektedir. Meraların adeta önlenemeyen bu kayıpları hayvancılığımızı da çok olumsuz etkilemekte, son 20 yılda küçükbaş hayvan varlığımızın, sayı olarak yarıya indiği endişeyle izlenmektedir

En önemli kaba yem kaynakları olan meraların adeta önlenemeyen bu kayıplarının, hayvancılığımızı da çok olumsuz etkilediği,canlı hayvan ihracatına karşılık,1980’lerde ivme kazanan hayvansal ürün ithalatındaki artışların,hayvan varlığımızda önemli azalışlara neden olduğu da üzüntüyle izlenmektedir.

Mera demek bedava para demektir. 

Mera alanların korunması çok hassas bir konu olduğunu ifade eden Başkanı Şenoğlu, “Cumhuriyetin ilk yıllarında, Osmanlı zamanında büyük meralarımız vardı. Zamanla meralarımız eksilmeye başladı. Her sene görüyorsunuz; saman olmadığından dolayı, ot olmadığından dolayı yurtdışından ithal ediyoruz. Mera demek bedava para demektir. Mera çitçini kendi malıdır. Meralarda ne yapılaşma yapsınlar ne de başka bir amaçla kullansınlar. Bu çiftçi hayvanına nasıl bakacak. Meralar kesinlikle başka bir amaç için kullanılmamalı. Maalesef her geçen gün özellikle Büyükşehir Belediyesi olan yerlerde, belediyeler kullanmak istiyorlar, karayolları yol geçiriyor önce meralardan geçiriyor, elektrik direklerini meralardan geçiriyorlar.  Bu meralar köylünün ortak malıdır. Buralarda ot yetişecek ki çiftçiler hayvanlarını ücretsiz bakacak ,biraz para kazanacaklar. Milli bir gelir, milli bir servet bu. Meralara sahip çıkılmaması demek tarıma sahip çıkılmıyor anlamına gelir” diye konuştu.

Sakarya’da mera alanı oranı yüzde 3’den, yüzde 1,4’e düştü.

Sakarya Ziraat Odası Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi Hamdi Şenoğlu , Türkiye’deki mera oranının yüzde 3 olduğunu belirterek, “İlimizde ise mera alanı oranı yüzde 3’den, yüzde 1,4’e düştü. Herkes gözünü meralara dikti, meraları nasıl kendi vasfından çıkarırım diye uğraşıyorlar. Eğitim, sağlık, güvenlik gibi bahanelerle meraları alıyorlar. Meralar çiftçinin malı, meraların durumu nedeniyle eti 50 liraya değil, 100 liraya yerseniz kimse şaşırmasın. Meralar giderse tarım biter” dedi.

HEPSİ BELEDİYEDE
Kalan meraların da korunamadığını söyleyen Başkan Şenoğlu, “Mesela Serdivan’daki meraları koruyamıyoruz, hepsi belediyeye geçti. Sonra birileri, ‘Tarım topraklarını koruyoruz’ diyor. Nasıl koruyorlar? Ya söyledikleri gibi yaşasınlar, ya yaşadıkları gibi söylesinler”

ÇİFTÇİNİN ÖNÜNDEKİ  ENGELLER KALDIRILMALI

Kooperatifleşme, eğitim ve arazi toplulaştırmasının Sakarya çiftçisi açısında çok önemli olduğuna vurgu yapan Şenoğlu, “Markette zarar edeni gördünüz mü? Çiftçi hep yalnız, çaresiz. Böyle gittiği sürede de havanda su dövmeye devam ederiz” dedi.

ARACILAR

Ziraat Odası Başkanı Hamdi Şenoğlu, çiftçinin ektiği üründen en çok parayı aracıların ve marketlerin kazandığını söyleyerek, “Pazarda, piyasada marketlerde, manavda zarar edene rastlamadık. Zararı çiftçi çekiyor” dedi. Planlı bir üretim olmadığına vurgu yapan Şenoğlu, “Çiftçi sayımızın çok olması işletme büyüklüklerini küçülttü, araziyi parçaladı” dedi

DESTEK YOK

Sürdürebilir kooperatifçilik ve çiftçi eğitim modelinin hayata geçirilmesinin önemine değinen Şenoğlu,  “Ürettiğini satma fırsatı bulamayan çiftçi kazanamıyor. Eğitim merkezi yapalım dedik, kimse destek olmadı. Sakarya’daki parçalı arazilerin ivedilikle toplulaştırılması gerekmektedir. Bunları yapmaksak havanda su dövmeye devam ederiz” ifadelerini kullandı.

MERALARIN  SUYUNU  KESMİŞLER

Sakarya Kültürel ve Doğal Kaynakları  Koruma  Derneği Kurucu Başkanı  Fehmi DUMAN “Bu gün mera  alanlarını  gezdik  gördüklerimize  inanamadık. Hayvanların bulunduğu  Meralarda  ot  yok. Belediye Merada  bulunan  Su  kaynaklarını kapamış. Mera  kurumaya  yüz  tutmuş,Bu  meralar  6-7  ay  hayvanların  faydalandığı  meralardı.Üstüne  üstlük  Suyuda  kesince  Hayvan yetiştimeyeceksiniz  demek. Güzel ülkemizin geleceği açısından yaşamsal önem taşıyan meralarımızın korunup geliştirilmesi amacıyla çıkarılan “Mera Kanunu” daha önce de vurguladığımız gibi bu alanda atılmış en önemli ve en büyük adımlardan biridir. Bu yasa sayesinde meralarımız “Umuma Açık” araziler konumundan kurtarılmış, tesbit ve tahditleri, daha sonra da köy ve beldelere tahsisleri yapılarak hukuksal ve yönetsel işlemlerde önemli başarılar sağlanmıştır.Yoğun çabalarla geliştirilen ve uygulamaya konulan çok sayıdaki ‘‘Mera Islah Projeleri’’ ile ülke çapında teknik alan çalışmalarına da girişilmiş ve önemli bir yol da katedilmiştir.Ancak,yasada daha sonra yapılan değişikliklerin,merayı kullanan çiftçilerin, köy ve belde tüzel kişiliklerinin, maden ve turizm sektörünün,kentleşme hareketlerinin mera aleyhine tavır ve eylemleri nedeniyle, öngörülemeyen pek çok sorunun da yasanın uygulanması ile birlikte ortaya çıktığı açıkça gözlenmektedir.Örneğin,asırlardır hiç bir kurala tabi olmaksızın yararlandıkları meralarda, teknik kuralların uygulanması çiftçiler tarafından benimsenmemekte,köy ve belde tüzel kişiliklerini temsil eden muhtar ve belediye başkanları da benzer davranışlar sergileyebilmekte, maden ve turizm sektörününün girişimleriyle gerçekleşen tahsis amacı değişiklikleri yanında köy, belde ve kentlerde imarlı yerleşim alanı temini amacıyla,idari ve mülki amirlerin siyasi destek de alarak sonuçlandırdıkları eylemler nedeniyle yeni mera arazisi kayıpları ortaya çıkmaktadır.Zira,yerleşim yerlerine yakın alanlar,enerji üretim tesisleri,petrol ve maden işletim alanlarının imarı,karayolları yapımı,taşkın koruma tesisleri ve özellikle turistik tesis yapımı gibi amaçlarla çok geniş mera alanlarının kullanım amacı dışına çıkarılması işlemleri hızla devam etmektedir.Bu açıdan meralar,ucuz ve kolay ulaşılabilir arsa olarak algılanmaktadır ve bu yanlış en kısa sürede düzeltilmelidir