Kilimlili madencilerin açlık grevi 5. gününde

Zonguldak’ta özel bir maden ocağına kayyum atanmasının ardından maaşlarına el konulan işçilerin başladığı açlık grevi sürüyor.
İlçesinde bulunan “Balçınlar Özel Maden Ocağında” kömür çıkaran ve “Paralel Yapı” operasyonları kapsamında kayyum atanan DEKA Madencilik’te çalışan işçiler, 4 aydır maaş alamadıklarından dolayı 16 Mayıs günü Zonguldak meydanında paralarını almak için eyleme başlamış, bir binanın yedinci katına çıkarak seslerini duyurmak istemiş,18 Mayıs’tan itibarende kendilerine maden ocağına kilitleyip açlık grevine başlamışlardı.
Açlık grevine başlayan 85 işçiden 5 tanesi, grevin ilerleyen günlerinde sağlık sorunları yaşadıkları için hastaneye götürülmek için ocaktan çıkarıldı. Zonguldak’ta bulunan hastanelere, götürülen işçilerin tedavileri yakınları ve kendileri destek için gelen yurttaşların baskılarıyla yapıldı.
Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, maden ocağının içindeki işçilerin kötü koşullarda bulunduğu öğrenilirken, sağlık durumlarının kötüye gittiği ve can kaybı yaşanmasından endişe edildiği bilgisi geçildi.
Yarın saat 16.00’da açlık grevinde olan madenciler için Zonguldak halkı Kilimli İlçe Cumhuriyet Meydanı’nda bir destek eylemi
Bölgenin tarihi MÖ 1400’lü yılara dayanmaktadır. Orta Anadolu’nun hemen hemen tümünde egemen olan Hitit İmparatorluğu, 1200’lü yıllarda başlayan Ege Göç Kavimleri hareketi adı verilen ve Orta Avrupa’da İç Anadolu’ya uzanan göçlerle birlikte yıkılmış, bununla beraber çoğunluğunu Frig boylarının oluşturduğu Bithin, Marlandyn ve Migdan adlı göç toplulukları Zonguldak yöresi ve çevresinin ilk sakinleri olmuştur
MS 6. yüzyılda Selçukluların eline geçen bölge, 1084 yılında Anadolu Selçuklu Devleti ile Büyük Selçuklu Devleti arasındaki sürtüşme nedeniyle, önce Bizanslılar, sonra da Danişmendlilerce işgal edilmiştir. Ancak Anadolu Selçuklu Devleti kısa bir süre sonra toplanarak yöreyi yeniden ele geçirmiştir (1186).
IV. Haçlı Seferi’nden sonra Bizanslılar dağılma, Anadolu Selçuklu Devleti ise çöküş sürecini yaşadığından, bölgenin kıyı şeridi Cenevizlilerce alınmış; iç kesimlerde ise Candaroğulları gelişmiştir. Osmanlı İmparatorluğunun gelişme döneminde Padişah I. Murat bölge topraklarını Osmanlı sınırına katmak istemiş, ancak halk buna karşı çıkarak Candaroğullarının yanında yer almıştır. Bunun üzerine Osmanlılar Cenevizlilerle anlaşarak, 1380’de Ereğli’yi ve 1392 de de Zonguldak ve çevresini kendi topraklarına katmış, kıyı şeridindeki ticari yaşam ise yine Cenevizlilere bırakılmıştır
Kilimli, 1926 yılında nahiye olmuş, 1952 yılında Belediye kurulmuş ve 2012 yılında da ilçe statüsüne kavuşmuştur.
Kilimli, yüzölçümü olarak 10 km alan içerisine kurulmuş Zonguldak’a bağlı bir ilçemizdir.
Coğrafi yönden Karadeniz’e üç paralel sıra halinde uzanan dağların kıyı şeridindedir. Güneydoğusunda Hasan tepe doğusunda Top tepesi, kuzeyinde Karadeniz, batısında Hisar tepesi, güneyinde ise TTK Maden Ocakları bulunmaktadır. Dağ sıralarının arasında yer yer platolar oluşmuştur. İlçenin en yüksek yeri Hasan tepesi olup,1115 metredir. İlçe Merkezi deniz seviyesinden 5 m. yükseklikte kurulmuştur. İlçe sınırları içinde ova yoktur.
Kilimli, Çatalağzı, Gelik ve Muslu Belediyeleri ile Göbü, Şirinköy, Kurtköy ve Türkali Köyleri ilçemiz sınırları içerisinde bulunmaktadır.
YORUMLAR