İzmir’de Dereler ve Taşkın İçin Master Plan Yolda

İZSU’nun 2050 planı
Önce küresel iklim değişikliğine karşı İzmir’in “İçme Suyu Master Planı”nı, sonra arıtma çamurlarının değerlendirilmesini için “Çamur Master Planı”nı hazırlayan İZSU, şimdi de atık su, yağmur suyu ve dereler için yeni bir master plan hazırlıklarına başladı. 2050’li yıllardaki nüfusu ve alt yapı sistemi ihtiyacına göre hazırlanacak planla, 11 merkez ilçenin kanal ve yağmur suyu haritası çıkarılacak.
İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, 2050’li yıllarda kentin artacak nüfusuna göre alt yapı sistemini hazırlamak, yenilikçi teknolojileri hayata geçirmek ve yapılacak yatırımları belirlemek amacıyla yol haritası oluşturuyor. Küresel iklim değişikliğine karşı kenti hazırlamak ve 30 ilçede yaşanabilecek muhtemel su sıkıntısına karşı yeni ve ekonomik tesisler kurmak için “İçme Suyu Master Planı”nı, arıtma çamurlarının bertarafı ve değerlendirilmesini sağlayacak sistemler için de “Çamur Master Planı”nı hazırlayan İZSU, şimdi de atık su, yağmur suyu ve dereler için Master Plan hazırlıklarına başladı. İzmir merkezde yer alan Balçova, Bayraklı, Bornova, Buca, Çiğli, Gaziemir, Güzelbahçe, Narlıdere, Konak, Karabağlar ve Karşıyaka ilçelerini kapsayacak “Atık Su – Yağmursuyu ve Dereler Master Planı” kentin 2054 yılı nüfusuna göre hazırlanacak. Mevcut atık su ve taşkın kontrol altyapısı teknik ve çevre açısından gözden geçirilerek sorunlar, eksiklikler ve yetersizlikler belirlenecek. Nüfus artışına bağlı olarak, 35 yıllık ihtiyaca cevap verebilecek yatırımlar planlanacak.
Dereler için taşkın risk haritası
Master plan çalışmaları kapsamında öncelikle, İzmir Körfezi’ne deşarj olan 33 derenin taşkın tehlike ve taşkın risk haritaları oluşturulacak. Bu haritalarda gerçekleşme ihtimali yüksek veya düşük taşkın alanları ile olağanüstü olayların yaşanabileceği alanlar belirlenecek. Alanda yaşayan insanların sayısı, ekonomik aktivite düzeyi, taşkınlarda yaşanabilecek çevresel zararın boyutu ve su derinlikleri belirlenecek. Simülasyon modeli kullanılarak görsel olarak da desteklenecek çalışmalarda amaç, taşkının oluşma riskini ve oluştuğunda yol açacağı zararı azaltmak.
Halen uygulanmakta olan Kanalizasyon Master Planı’nın 1988 yılında yapıldığını ve projeksiyonunun 2020 olduğunu belirten İZSU Genel Müdürlüğü yetkilileri, “2054 yılına kadar yapacağımız yatırımları doğru, güvenilir, ekonomik ve çevre koşullarına uygun, verimli bir şekilde yönlendirmemizde master plan bize ışık tutacak. Hedefimiz teknolojik ve en uygun yöntemlerle atık suları toplamak, arıtımı gerçekleştirmek ve sonrasında alıcı ortama deşarj etmek. Yağmur sularını ise çevre sorunu teşkil etmeden toplayıp uzaklaştırmak. Taşkına neden olabilecek derelerde de taşkının zararlarını azaltacak tedbirler almak” diye konuştu.
Halkapınar Kaynakları
* ( Bu yazı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce CAMP-HARRİS-MESARA firma grubuna yaptırılan ve 1971 yılında basılan “İzmir Su temini Projesi” Master Plan ve Fizibilite Raporu, Cilt 1, sayfa 4-1,4-5’ten yeniden düzenlenerek alınmıştır )
İlk kuruluş çağlarında İzmir şehir suyunu yakındaki pınarlardan alırdı. Bu çağdan kalan tesislerin bir örneği, İzmir’in merkezindeki eski Roma pazaryeri olan, Agora’da görülebilir. Su buraya, yaklaşık 150 mm çaplı eski bir toprak künkle gelir ve bir yer altı sisteminde kaybolur; bu suyun Halkapınar yakınında bir pınardan alındığı sanılmaktadır. Basmane’de yeni bir borunun döşenmesi sırasında, kültürparktaki havuzda bu sistemin bir kolu meydana çıkarılmıştır. Agorada yapılan ölçümlerde debinin 5-10 l/s arasında olduğu görülmüştür.
İzmir’in merkezine yakın bir yerde bulunan Halkapınar pınarları, mitolojik adı ile Diana hamamları, yüzyıllardan beri büyük debili bir pınar grubu olarak su vermiş olmasına rağmen, İzmir şehrinin içme suyu kaynağı olarak faydalanılması 112 yıllık bir geçmişe sahiptir. Ondokuzuncu yüzyılın sonralarına doğru, şiddetli bir su kıtlığı İzmir kentinin daha fazla gelişmesine engel olunca, padişah bir Belçika firması getirterek yeni su kaynaklarının araştırılmasını istemiştir. Araştırma sonunda Halkapınar kaynaklarının geliştirilerek İzmir şehir suyunun buradan alınması önerisi getirilmiş ve burada bir sistemin kurulması ve işletilmesine izin çıkarılmıştır. Belçika firması, bir ana sarnıç, buharla çalışan bir merkez pompa istasyonu, 89,65 m yükseltisinde, 10 360 m³ kapasiteli bir su deposu ve gerekli isale borularının yapımını 1886 ile 1897 yılları arasında tamamlamıştır. 1905 yılında, pompa istasyonuna dizel motorlu iki pompa daha yerleştirilmiş ve Sevilitepe’ de 157 m yükseltide 600 m³ kapasiteli yeni bir su deposu yapılarak şehrin yüksek mahallelerine de su verilmesi imkanı yaratılmıştır. Sistemin işletme imtiyazı 85 yıl süre ile Belçika firmasına verilmiş ancak hükümet, ilk 25 yıldan sonra istediği an tesisleri satın alma hakkını saklı tutmuştur.1944 yılında bu sistemin tamamı İzmir belediyesine devredilmiş ve sistemin genişletilmesine başlanmıştır. İZSU tarafından restorasyon projesi yürütülen tarihi su derleme yapısı yaklaşık 5m derinlikte, sekiz köşeli, sığ bir kuyudur; faylı kalker formasyonlardan su toplayan galerileri su derleme kuyusunun beş kenarına ulaşır; yer altı su derleme galerileri hakkında ayrıntılı bilgi yoktur. Su derleme kuyusunun iki kenarında Halkapınar gölüne açılan iki çıkış galerisi vardır. Sekizgen şekilli su derleme yapısının sekizinci kenarında bulunan bir ağız, dağıtım pompa istasyonunun emme havuzunu beslerdi.
Su ihtiyacının yüksek olduğu dönemlerde su derleme sisteminin bir parçası olarak kullanılan Halkapınar gölünün 1970 yılındaki ortalama yüz ölçümü 14 000 m² idi. Göl düzgün bir şekle sahip değildi. Gölün maksimum uzunluğu yaklaşık 160 m, maksimum genişliği 100 m ,en derin yeri 3,4 m idi. Gölün tabanında, pınar suyunun çıktığı yerler, gözle görülebiliyordu. Halkapınar çayına açılan, kapaklı bir deşarj ağzı ve terk edilmiş iki çıkış vardı. Gölde toplanan su, bir su alma yapısı aracılığıyla ve yer çekimi ile dağıtım pompa istasyonunun emme havuzuna gelirdi. İhtiyacın fazla olduğu zamanlarda, yer çekimi su alma yapısı yetersiz kaldığı için alçak terfi kapasiteli pompaların bulunduğu bir yardımcı su alma yapısı da kullanılırdı. Gölün çevresinden Halkapınar çayına sızan suları yardımcı pompalar, yaklaşık 150 m uzunluğunda 450 mm çapında borularla dağıtım pompa istasyonunun emme havuzuna verirlerdi.
Dağıtım pompa istasyonunun emme havuzu ve tarihi su derleme yapısından emme havuzuna su taşıyan galeriler oldukça karmaşık bir tesis oluştururlar. Bu tesisin başlıca elemanları ve özellikleri aşağıda verilmektedir:
Halkapınar dağıtım pompa istasyonu, 3600 KW kurulu gücü ile, 1970 yılında İzmir şehir suyu sisteminin en büyük pompa istasyonuydu. Yaklaşık 95 m pompaj yükü ile çalışan, paralel düzende 8 pompa bulunmaktaydı. Kapasitesi 700 ile 2000 m³ / saat arasında değişen pompaların deşarjı, 3 ana boru kanalıyla 9 ana besleme borusundan dağıtım sistemine verilmekteydi. Pompaların hepsi pompa istasyonun döşemesi üzerine monte edilmiştir olup döşeme yükseltisi 4,96m idi.
Halkapınar su deposu, dağıtım pompa istasyonunun 650m kadar güneyindedir; kapasitesi 10 400 m³ ve en yüksek su yüzeyi kotu 93,65 m dir. Pompa istasyonundan pompalanan su, 500mm çapında pik borularla su deposuna verilirdi.
|
Tarihi Su Yolları
İZMİR’İN TARİHİ SU GETİRME SİSTEMLERİ * (Bu yazı ve ekindeki çizim ve fotoğraflar tümü ile 4-5 Haziran 1999’da İzmir Su Kongresinde sunulan ve yayınlanan “İzmir’in Tarihi Su Getirme Sistemleri; Prof.Dr.Ünal ÖZİŞ, İnş.Yük.Müh.Yalçın ÖZDEMİR, İnş.Müh.Akın KOSOVA, İnş.Müh. Abdullah ÇÖRDÜK, s.45-56” adlı bildiriden değiştirilmeden alınmıştır.) ÖZET BİLGİ Binlerce yıllık geçmişe sahip İzmir kentinin su ihtiyacını karşılamak üzere inşa edilmiş, uzun mesafeden su getirme sistemleri konusunda kapsamlı ilk araştırma 19. yüzyıl sonlarında Alman Arkeoloji Enstitüsünün çalışmaları çerçevesinde Georg Weber tarafından yapılmış, bulguları 1899’da Enstitünün yıllığında yayınlanmıştır. Arada geçen sürede, konunun ayrıntılarına daha fazla inecek, çağdaş haritalar üzerinde bu suyollarının geçkisini tam olarak belirleyecek çalışmalar yapılamamış olduğu gibi, kentin kullanım alanının sürekli büyümesi yüz yıl kadar önce belirlenmiş kalıntıların pek çoğunun bugün artık yerinde bulunmamasına yol açmıştır. Bu suyollarının başlıca/arı şunlardır: ABSTRACT “HISTORICAL WATER SUPPLY SYSTEMS TO İZMİR” * * ( This information including drawings and photographs is completely copied by the paper which is presented in İzmir Water Congress on 4-5 th June 1999 in the name of “İzmir’in Tarihi Su Getirme Sistemleri; Prof.Dr.Ünal ÖZİŞ, Civil Eng.MSc.Yalçın ÖZDEMİR, Civil Eng.Akın KOSOVA, Civil Eng. Abdullah ÇÖRDÜK, page.45-56”. The first comprehensive investigation on long-distance water conveyance systems to meet the water neeeds of Izmir, a city with a history of several thousands of years, has been carried out towards the end of the 19. century by Georg Weber within the framework of the activities of the German Archeological Institute, and published in 1899 in the Insitute’s yearbook. In the mean time, no new investigations were carried out. neither to go into more detail, nor to identify the alignment of these systems with the help of modern maps; moreover, the area covered by the city is growing fast, so many of the remains found a century ago. cannot be found at present at their locations. Principal long-distance water conveyance systems to İzmir are as follows: 1. GİRİŞ
(e) İzmirin güneydoğusundan, Şirinyer yakınında kaynayan pınar sularını, Melez çayını yüksek su kemeriyle aşarak ileten Osmanlı dönemi “Vezir suyolu”; 2. KARAPINAR SUYOLU Weber’in raporunun [1889] içindeki çok sayıdaki çizimin ötesinde, ekinde bütün suyollarının geçkisini gösteren bir genel harita (Tafel 2) ile Karapınar suyolunun sonunda, Melez çayı vadisini aşan taş boru ters sifonun planı ve boykesiti (Tafel 3) bulunmaktadır. 3. AKPINAR SUYOLU 4. BUCA SUYOLLARI 5. OSMANAĞA SUYOLU Önceki bölümde açıklandığı üzere, Osmanağa suyolunun beslenme yerinin Şirinyer’in birkaç km güneyindeki Kozağaç pınarı mı, Buca suyollarının başka bir kaynağı mı olduğu incelemeğe değer niteliktedir. 6. VEZİR SUYOLU Weber’e göre [l 899], Şirinyer tren istasyonu yakınında kaynayan bir pınardan beslenen Vezir suyolu, 0,55 m kalınlığında yan duvarları olan 0,6 m genişliğinde bir mecra ile, Melez çayını güney-kuzey yönünde yeralan yüksek bir su kemeriyle aşıp, sol sahilde yamaç boyunca kavis çizerek İzmir’e ulaşmaktadır. Şekil l l’de görülen Vezir su kemeri bir osmanlı dönemi su yapısıdır. 7. KAPANCIOĞLU SUYOLU KONU İLE İLGİLİ YAYINLAR
Çizelge 1: Weber’in (1899) bulduğu taş boru elemanlarının dökümü(Çördük 1998).
Şekil 1: İzmir’e su ileten başlıca su yollarının geçkileri : (a) Karapınar suyolu (Çördük 1998), (b) Akpınar suyolu (Kosova 1999), (c) Buca suyolları, (d) Kozağaç-Osmanağa su yolu, (e) Buca-Vezirağa suyolu, (f) Halkapınar-Kapancıoğlu suyolu. (Son 4 suyolu için şimdilik Weber 1899 esas alınarak bazı küçük düzenlemeler yapılmıştır).
Şekil 2: Karapınar suyolunda taş boru ters sifon (a) boykesit, (b) plan
|
YORUMLAR