Ahmet Basa, Ramazan Bayramı dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı.

Başkan Basa’nın Ramazan Bayramı Mesajı
Pazar Belediye Başkanı Ahmet Basa, Ramazan Bayramı dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı.
Başkan Basa, mesajında, tüm Pazarlı hemşerilerinin ve İslam aleminin mübarek Ramazan Bayramı’nı kutladı.
Rahmet ve bereket ayı olan Ramazan ayının sonuna gelerek bayrama ulaşmanın sevincini yaşadıklarını ifade eden Basa, şunları kaydetti: “Bayramlar, vatandaşlarımız arasındaki karşılıklı sevgi ve saygının perçinlendiği, dargınlıkların unutulduğu, küskünlerin barışıp kardeşçe kucaklaştıkları mana yüklü özel günlerdir. Bayramlar kardeşliğimizi bir kez daha hatırlamamız, bütün insanlığa karşı sorumluluklarımızı ve hassasiyetlerimizi yeniden değerlendirmemiz gereken önemli vesilelerdir. Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulanıp sergilendiği, bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. Ramazan Bayramı’nın yurdumuza ve insanlığa sağlık, barış ve huzur dolu günler getirmesini diler, Pazar halkımızın mübarek Ramazan Bayramı’nı en içten dileklerimle kutlarım.”
Pazar , MÖ.. 64 yılında Pompeius tarafından “Athena” adıyla kurulmuştur. Grekçe bir sözcük olan “Athena”, Latince de, Minerva akıl güzellik ve hikmet anlamındadır.Roma konsülü Pompeius tarafından kurulan Athena, uzun bir süre Roma’ya bağlı kalmış. Athena, dağları geçit vermeyen bir özelliğe sahip olduğundan, zamanın istilacılarından kaçan Grekler, Gürcüler, Mergeller ve Ermenilerin de sığınak yeri olmuştur.Yeryüzünde Müslümanlığın doğuşundan sonra, Emeviler döneminde Anadolu’nun, özellikle güney bölümlerinde büyük kuşatmalar olmasına karşın, Athena bölgesine Müslümanların geldiğine ilişkin hiçbir belgeye rastlanmamıştır.İlçenin Müslümanlıkla doğrudan temasa geçmesi Türklerin Müslümanlığı kabulü ile başlar. Pazar ve bölgesi 1054 yılında da Müslümanlığı tamamen kabul eder,Trabzon’un Rum Pontus imparatorluğundan kurtarılması Fatih Sultan Mehmet tarafından 1461 yılında gerçekleşince Rize sahilleri tamamen Osmanlıların eline geçmiştir. Athena bölgesi de Türk egemenliğine katılınca Pazar, Ali Paşa’nın emrindeki komutanlara tımar olarak verilmiştir.Erzurum halkının bir bölümü Yavuz Sultan Selim döneminde Rize’ye yerleştirilmiştir.Pazar Osmanlı döneminde, uzun bir süre tımar olarak yönetilmiştir. Batum, Rusya’ya bırakılmadan önce ona bağlı bir ilçe olarak kalmış, 1864 yılında da tamamen ilçe durumuna getirilmiştir,İlçemiz 1916 yılında Rus işgaline uğramış, 1918 de Rus işgalinden kurtulmuştur. Cumhuriyet döneminde 1928 yılında Athena adı Pazar adıyla değiştirilmiştir. Pazar’da “Pazar yeri” anlamında kullanılmıştır.
Kaynak : Gelenek Görenekleriyle PAZAR. Adnan SOLAK
İlçemizin Tarihi İlçemize ait yazılı tarih öncesine rastlayan herhangi bir yerleşmeyi aydınlatacak çok net bulgulara rastlanmamakla beraber,yazılı tarihle beraber yöremizde yaşayanların genelde hayvancılık ve tarımla uğraştıkları bilinmektedir.M.Ö 2000-1200 yılları arsında yöremiz Hititlerin etkisi altında kaldığı sanılmaktadır. M.Ö V111. Yüzyılda Mile tos’lu denizciler “Pazar yeri” adı verilen bir yerleşim birimini Kafkas sahil yerleşim birimlerine ulaşacak bir merkez koloni şeklinde oluşturmuşlardır.Yöre bir müddet sonra “Med” lerin daha sonra da Preslerin eline geçmiştir.
Yunan prenslerinden,biri gemilerle yöremize geldikleri ve ilçemizin önünde durduklarında denizden görünüşünü bir site devleti olan “Atina” ya benzettiğinden “ Atina-Athena olarak adlandırmış ve Atina olarak adını almıştır.
Atina M.Ö.150 yılda Pontus krallığı hakimiyetine girer. M.Ö.66 da Roma İmparatorluğunun etkisine girer. M.S.395 te Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılmasıyla Bizans’ın egemenliğine girer.
Atina 1204 yılında Trabzon Rum İmparatorluğuna tekrar geçmesinden sonra çeşitli göçlerin altında kalan Kafkas Milletlerinden Lazların-Megrellerin Abhazaların,Gürcülerin işgaline uğrayan Atina 1461 de Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon seferinden sonra Osmanlı Türk egemenliğine geçer.1571 de Abhaza korsanların yağmasına maruz kaldı.1854 yılında Belediye olan 1864 yılında İlçe olan Atina 1877’ye kadar Batum sancağına bağlı tek ilçe idi.1877-1877 Osmanlı-Rus savaşından sonra Batum Ruslara kalınca önce Çoruh iline bağlandı.Daha sonrada idari yapıda Rize il olunca Rize iline bağlı tek ilçe oldu. İlçemiz 1915 te Rus işgaline uğrar.10 Mart 1918 de işgalden kurtulur.O tarihlerde,Ardeşen, Çamlıhemşin, Hemşin beldeleri Pazar ilçesine bağlı birer yerleşim birimleri idi.Sıra ile önce Ardeşen,sonra Çamlıhemşin ve Hemşin beldeleri ilçe statüsüne geçerek idari yapıda ilçemizden ayrıldılar.İlçemizin 1928 yılında “ Atina “ olan adı “PAZAR” olarak değiştirildi
Bugünkü tarih itibarı ile ilçemizde halen Nüfus kütüğüne kayıtlı ve hayatta olan 75.000(bin) kişi bulunmaktadır.17.000 (bin)Şehir merkezi 18.000 (bin) köy olmak üzere toplam 35.000.(bin) kişi yaşamakta olup 40.000(bin) kişi ilçe dışında ikamet etmektedir.
Cografi Durum : Pazar, Rize’nin doğusunda Hopa-Rize devlet yolu üzerinde doğu batı istikametinde kurulmustur. Doğusunda Ardeşen, batısında Çayeli, güneyinde Hemsin ve Çamlıhemşin ilçeleri, kuzeyinde de Karadeniz yer alır. Yüzölçümü 315 km²’ dir.Pazar, arazisi engebelidir. Arazi derin vadilerden müteşekkildir. Yılın her mevsiminde düzenli yağış alır. Yazları serin geçmesine karşın, kış aylarının yoğun yağışlı olması nem oranını yükseltmektedir. Akarsuların rejimi düzensizdir. İlçenin en büyük akarsuyu, Hemsin Deresi’dir. Diğerleri Bodasari, Melyat ve Hunarsu dereleridir.
Nüfus : 1997 yılında yapılan genel nüfus tespitine göre, şehir merkezi 12890, köyler 16903 ve toplam 29793 ‘tür.Genel nüfusun kadın ve erkek sayıları hemen hemen eşittir. Halkın tamamı Türkçe konuşur. Kısmen “Lazca” mahalli lisan olarak konuşulmaktadır.
İdari Durum : Pazar ilçesi 50 köy, bir belediye ve 10 mahalleden oluşmaktadır. Köyler arazi yapısına bağlı olarak dağınıktır ve bağlı mahallelerden oluşmaktadır. Köylerin tamamına ve bağlılarına ulaşım mevcuttur. Köy ve bağlılarının yolları özellikle son birkaç yıl içerisinde büyük ölçüde betonlanmıştır. Betonlama çalışmaları halen devam etmektedir. Çalışmalar devlet-vatandaş işbirliği ile yürütülmektedir. Yerleşim birimlerinin tamamında elektrik mevcuttur.
Kültürel ve Sosyal Yapı : Pazar, bölgenin en eski yerleşim birimidir. Kültürel özellikleri itibariyle geleneksel Türk örf ve adetlerini taşımaktadır. Örf ve adetlerine bağlı olmanın yanı sıra, medeni ve sosyal ilişkileri zengindir. Ataerkil aile tipi egemendir. Özellikle köylerde, imece yaygındır. Köylerin müşterek ihtiyaçlarına halk katkısı oldukça iyidir. İlçe dışında yaşayanların hemen hemen tamamının yörede geleneksel konutu bulunmaktadır. Geleneksel konutlar, yörenin doğa ve iklim yapısına paralel olarak şekillenmiştir. “Serender” tipik bir örnektir.
Sağlık : İlçemizde 200 yatak kapasiteli bir devlet hastanesi, 2 adet sağlık ocağı ve 8 adet sağlık evi bulunmaktadır. Sağlık evlerinden sadece ikisi faaldir(Sivrikale ve Hamidiye). Sağlık hizmeti, 5 uzman hekim, 2 diş hekimi, 7 pratisyen hekim, 28 hemşire, 1 anestezi teknisyeni ve yeteri kadar teknik ve idari personel tarafından yürütülmektedir.
Bu verilerden de anlaşılacağı üzere, ilçemiz geçmişten günümüze kadar bölgenin sağlık merkezi olmuştur. İki branşta uzman hekim ihtiyacımız vardır (KBB. VE GÖZ).Hastanemiz teknik donanım olarak oldukça iyi düzeyde olup, tıbbi teknolojideki gelişmelere paralel olarak yenilenmektedir. Bölgemizde yoğun olarak görülen böbrek rahatsızlıklarını tedaviye yönelik olarak başlangıçta ilçemiz sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı işbirliği ile kurulan Hemodiyaliz Ünitesi 2000 yılında yenilenmiştir.Ayrıca ilçede 112 acil servis hizmeti de bulunmaktadır.
Haberleşme : İlçemiz şehir merkezinde 6500 kapasiteli telefon santralı bulunmaktadır. Bu santraller yeterli olup henüz kapasiteleri dolmamıştır. Ayrıca Subaşı Köyü’nde 200, Merdivenli, Güney, Yavuz, Tütüncüler, Kocaköprü, Elmalık, Suçatı ve Akbucak köylerinde 500 hat kapasiteli telefon santralleri bulunmaktadır.
Enerji : İlçemizde 14256 adet elektrik abonesi mevcut olup 50 adet köyümüzün tamamında ve bunlara bağlı yerleşim yerlerinde elektrik vardır. Şehir şebekesi yenileme çalışmaları, şebekenin yeraltına alınması çalışmaları ile birlikte yürütülmektedir. TEDAŞ işletme şefliği hizmetlerinin daha verimli yürütülebilmesi için bina ve teknik elemana ihtiyacı vardır.
YÖREMİZ YEMEK ÇEŞİTLERİ VE TARİFLERİ
Laz Böreği :
Malzemeler : 10 Adet yufka, 4 adet yumurta, 8 su bardağı süt, 2 paket vanilya, 3 su bardağı kıyılmış fındık içi, 5 su bardağı toz şeker, 2 paket buğday nişastası, 5 çay bardağı eritilmiş tereyağı, 1 su bardağı su.
Şerbet Malzemeleri : 5 su bardağı su, 5 su bardağı toz şeker, ½ limon suyu.
Yapılışı :
- 8 su bardağı süte şeker ekleyerek kaynatın. Başka bir kapta buğday nişastası, yumurta vanilya ve biraz suyu karıştırın. Hazırladığınız malzemeyi kaynayan sütün üzerine dökerek muhallebi haline gelene kadar karıştırın.
- Bir tepsiyi yağlayın. Yufkaların üstlerini yağlayarak 5 kat halinde tepsiye dizin. Dizdiğiniz 5 kat yufkanın üzerine hazırladığınız muhallebiyi dökün.
- Yufkaların üzerindeki muhallebiye dövülmüş fındıkları yayın. Kalan 5 kat yufkayı üstlerini yağlayarak muhallebili yufkaların üstlerine dizin. Şerbet malzemelerini karıştırarak pişirdikten sonra soğumaya bırakın.
- Hazırladığınız böreği dilim dilim keserek fırında pişirin. Börek soğuduktan sonra soğumuş tatlı şerbetini üzerine ekleyin.
Kara Lahana :
Malzemeler : 2 bağ kara lahana, 2 soğan, 2 kaşık tereyağı, 2 su bardağı kaynar su, tuz, 1 kibrit kutusu kadar iç yağı, bir miktar sivri biber ve acı biber, 1 kase barbunya fasulye.
Yapılışı :
- Kara lahanalar temizlenerek doğranır. Bol suda haşlanıp süzülür.
- Bir tencereye kaynar su konarak içine haşlanmış lahanalar atılır.
- İçine soğan, tereyağı, iç yağı, tuz ve biberler, barbunya fasulye konur ve 1 saat pişirilir.
- İçine 1 kase kadar mısır unu ve 1 kase de sıcak su konularak mikserlenir. 10 dakika kadar daha pişirilir ve servis yapılır.
Mısır Ekmeği :
Malzemeler : 2 su bardağı mısır unu, 2 su bardağı su, tuz.
Yapılışı :
- Su ile mısır ununu yoğurun, içine yeterince su koyun.
- Bir tepsinin tabanını yağlayın ve yoğrulmuş hamuru tepsinin içine yayın.
- Fırında üstü kızarıncaya kadar pişirin.
Muhlama :
Malzemeler :
1,5 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri, 1,5 su bardağı rendelenmiş dil peyniri, bir tatlı kaşığı tulum peyniri, 1 tatlı kaşığı mısır unu, 1 tatlı kaşığı tereyağı ve 1 kahve fincan su.
Yapılışı :
- mısır ununu ½ tatlı kaşığı tereyağında kavurun.
- Dil peyniri, kaşar peyniri ve tulum peynirini ekleyin. Hazırladığınız karışıma bir fincan su ilave edin ve kavurmaya devam edin. Kalan tereyağını bir tavada eritin.
- Hazırladığınız peynir karışımı macun haline geldikten sonra karışımı, tavada erittiğiniz tereyağının üzerine dökün. Sıcak olarak servis yapın.
NOT : Muhlama sade kaşar peynirinden de olur ve mısır yerine buğday unu da koya bilirsiniz un koymadığınız zaman yumurta ile de olur.
Hamsili İçli Tava :
Malzemeler : 1 kg hamsi,1/2 kg pirinç, 3 baş soğan, 2 kahve fincanı kuş üzümü, 1 tatlı kaşığı karabiber, 1,5 kahve fincanı çam fıstığı, 1 su bardağı ayçiçeği yağı, tuz, 300 gr tereyağı.
Yapılışı :
1. İnce ince doğranmış soğanlar ½ su bardağı zeytinyağında pembeleşinceye kadar kavrulur. İyice yıkanmış ve süzülmüş pirinç çam fıstığıyla birlikte soğanın içine katılır. 2-3 dakika kavrulduktan sonra 3 su bardağı sıcak su ve yağ katılır. Tencerenin kapağı örtülerek pilav pişirilir.
2. Diğer tarafta hamsiler kılçıklarından ayrılarak fileto haline getirilir.
3. Hamsilerin yarısı tavaya bir sıra dizilir. Pişen ve henüz dinlendirilmemiş durumdaki pilava kuşüzümü katıldıktan sonra pilav hamsilerin üstüne boşaltılır.
4. Pilavın üstüne de kalan hamsiler dizildikten sonra çok hafif ateşte alt üst edilerek kızartılır
5. Sonra ters çevrilerek servis tabağına boşaltılır ve sıcak servis yapılır.
Hamsi Tava :
Malzemeler: 1 kg hamsi, ½ kg pirinç,3 baş orta boy soğan , 2 kahve fincanı kuş üzümü,1 tatlı kaşığı karabiber, 1,5 kahve fincanı çamfıstığı, 1 su bardağı ayçiçeği yağı, yeteri kadar tuz, 300 gr. tereyağı
Yapılışı :
1. İnce ince doğranmış soğanlar ½ su bardağı zeytin yağında pembeleşinceye kadar kavrulur. İyice yıkanmış ve süzülmüş pirinç çamfıstığı ile birlikte soğanın içine katılır. 2-3 dakika kavrulduktan sonra 3 su bardağı sıcak su ve yağ katılır. Tencerenin kapağı örtülerek pilav pişirilir.
2. Diğer tarafta hamsiler kılçıklarından ayrılarak fileto haline getirilir.
3. Hamsilerin yarısı tavaya 1 sıra dizilir. Pişen ve henüz dinlendirilmemiş durumdaki pilava kuşüzümü katıldıktan sonra pilav hamsilerin üstüne boşaltılır.
4. Pilavın üstüne kalan hamsiler dizildikten sonra çok hafif ateşte alt üst edilerek kızartılır.
5. Sonra ters çevrilerek servis tabağına boşaltılır ve sıcak servis yapılır.
Hamsi Köftesi :
Malzemeler : 1 kg hamsi, 1 su bardağı ekmek içi, 2 adet yumurta, 1 demet maydanoz, 1 kaşık un, kızartmak için sıvıyağ, tuz, karabiber.
Yapılışı:
- Hamsiler temizlenip yıkanır ve kılcıkları çıkarılır.
- Çok az su ile hafif haşlanır. Suyu süzdürülür.
- Hamsilerin içine ufalanmış ekmek içi, kıyılmış maydanoz, yumurtalar, tuz, karabiber konup yoğrulur.
- Yumurta büyüklüğünde parçalar alıp köfte şekline getirilir.
- Una bulayıp kızgın yağda kızartılır. Kağıt peçete üzerine çıkarılıp sıcak servis yapılır.
Hamsili Pilav:
Malzemeler : ½ kg. kılçığı ayıklanmış hamsi, 2 bas soğan, 1 paket margarin, 4,5 su bardağı pirinç, 4 dolma fıstığı, 2 yemek kasığı kus uzumu, 4 su bardağı su, tuz.
Yapılışı:
1. Dolma fıstığını yağda kavurun. Kus uzumu ilave edin. Soğanları ince ince doğradıktan sonra yağda kavurun. 4 bardak suyu ilave edin.
2. Su kaynadıktan sonra pirinci ilave edin. Pirinç piştikten sonra bir tepsiye bir kat hamsi dizin. Tepsiye dizdiğiniz hamsilerin üzerine pişirdiğiniz pilavı yayın.
3. Pilavın üzerine bir kat daha hamsi dizdikten sonra fırında pişirin. Hamsiler kızardıktan sonra fırından alın. Servis yapın.
Hamsili Ekmek :
Malzemeler : 1 bağ pazı, 2 bağ taze soğan, 1 bağ taze nane, 1 kilo hamsi, 8 su bardağı mısır unu, tuz
Yapılışı :
1. Hamsilerin kılcıklarını temizleyin. Pazı, taze soğan ve naneleri ince ince doğrayın.
2. Doğradığınız malzemeleri mısır ununun üzerine boşaltın. Çok sıcak su ilave ederek hamsilerle diğer malzemeleri karıştıracak şekilde yoğurun.
3. Hazırladığınız hamuru tepsiye koyarak fırında pişirin.
Palamut Fırında :
Malzemeler : 2 adet palamut, 4 adet büyük domates, 1 bas soğan, 3 çorba kasığı zeytinyağı, 1 limon, tuz Karabiber.
Yapılışı :
1-Balıklar temizlenir. İyice yıkandıktan sonra balıktan ikişer fileto çıkarılır.
2- Zeytinyağıyla yağlanmış tepsiye balık filetoları içleri yukarı gelecek biçimde yerleştirilir.
3-Tuz ve karabiber serpildikten sonra rendelenmiş ve sıkılarak suyu alınmış soğan üstüne yayılır.
3 Dilimlenmiş domatesleri de balıkların üstüne ve çevresine yaydıktan sonra, çeşitli biçimlerde kesilmiş limon dilimleriyle süslenir.
4- Kalan zeytinyağı da gezdirilerek dökülür ve tepsi orta ısılı fırına sürülür.
5- Balıklar pisince fırından çıkarılır ve servis yapılır.
Fasulye Turşusu :
Malzemeler : 3 kg’ lık bir kavanoz, 2 kg taze fasulye, 4 adet yeşil sivribiber, 4 diş sarımsak, 1 su bardağı kaya tuzu, 4 su bardağı su, 1 çay bardağı sirke.
Yapılışı :
1. 2 kg taze fasulyeyi yıkayıp, ayıklayın. Biraz su ilave ederek çok hafif haşlayın.
2. Tencereden alıp, suyunu süzdükten sonra soğutun
3. 3 kg’ lık kavanozun içine önce fasulyelerin bir kısmını yerleştirin. Aralarına 1 adet sivribiber ve 1 diş sarımsak koyun. Tekrar fasulye yerleştirin. Bu şekilde dizerek malzemeleri bitirin.
4. 4 su bardağı suyun içinde 1 su bardağı kaya tuzunu eritin. 1 çay bardağı sirkeyi de karıştırın. Hazırladığınız bu karışımı tursunun üzerine dökün.
5. Kavanozun ağzını sıkıca kapatın. Serin bir yerde 10-15 gün bekletin. Daha sonra kavanozu açıp, tursuyu tüketebilirsiniz.
YORUMLAR