Vali Nayir’den Ali Dilmen Anadolu Lisesine Ziyaret

04.03.2020

Kişi Okumuş

0 Yorum

Vali Nayir’den Ali Dilmen Anadolu Lisesine Ziyaret

Vali Nayir’den Ali Dilmen Anadolu Lisesine Ziyaret

Her Çarşamba günü okul ziyaretleri gerçekleştirip öğrenciler ve öğretmenlerle bir araya gelen Vali Ahmet Hamdi Nayir, bu hafta Erenler ilçesindeki Ali Dilmen Anadolu Lisesini gezdi.

Erenler Kaymakamı Salih Karabulut, İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Ayhan Ersoy’un da eşlik ettiği ziyarette Okul Müdürü Ferhan Birlik İşbitiren tarafından karşılanan Vali Ahmet Hamdi Nayir, okulun genel durumu hakkında bilgiler de aldı.

“Okulun Birçok Proje Başarısı Var”

Dünyanın ve ülkemizin birçok okuluyla birlikte ortak projeler gerçekleştirdiklerini belirten Okul Müdürü İşbitiren, E-Twinning Kulübünün de bulunduğu okullarında 24 derslikte 53 eğitimcinin görev yaptığını, 788 öğrenci ile eğitim ve öğretime devam ettiklerini belirtti.

Okula girişte Nöbetçi Öğrencilere kolay gelsin dileğinde bulunan Vali Ahmet Hamdi Nayir, sınıfları gezerek derslere ortak oldu.

“Önce Kendi Dilimize Sahip Çıkmalıyız”

11. sınıf Almanca dersinde diller arasındaki farkların neler olduğuna dair öğretmen ve öğrencilerle sohbet eden Vali Nayir, “İnsanlara verilmiş en büyük nimet dil nimetidir, konuşma nimetidir. Konuşma nimeti, aynı zamanda anlaşma nimetidir. Başka canlıların da mutlaka bir anlaşma şekilleri vardır, ancak insan olarak bize lütfedilmiş en büyük nimetlerden birisi dünyada yüzlerce çeşidi bulunan konuşma nimetidir diyoruz. Herkesin kendi lisanında, kendine has tarz, lehçe ve şive ile konuştuğu her dilin ayrı bir kültür yapısı da bulunmaktadır. Eğer bir dile ilgi duyup onu öğrenebilmişseniz, onun kültüründen de etkilenirsiniz. İşte bizim kültürümüzü koruyabilmek için önce dilimizi çok iyi öğrenmemiz gerekiyor, diğer dillere olan ilgimiz, zenginliğimizi artırmak için olmalıdır.

“Talepkâr Olmanızı İstiyoruz”

Dil konusu biraz da ezber gerektirir, sizler ezber kabiliyetinin en yüksek olduğu zamanları yaşamaktasınız, bu günlerinizi iyi değerlendirin. Hayatın her alanında daha cesur olmanızı, her konuda bir fikrinizin olmasını, size sunulan fırsatları iyi değerlendirip her yerde kendinizi iyi ifade edebilmenizi istiyoruz. Sadece dinleyen değil, aynı zamanda olaya müdahil olup hayata bir şeyler katan gençler olmanızı temenni ediyoruz. Kanaatkar olmak güzel bir şeydir, ancak öğrencilerimizin kanaatkar olmaktan öte talepkâr olması gerektiğine inanıyoruz. Daha iyisini istemelerini ve daha iyisine kavuşmalarını istiyoruz. Hayatın her alanında; eğitim hayatınızda, iş hayatınızda, aile hayatınızda başarılı olmanızı canı gönülden arzu ediyoruz” dedi.

“Hababam Sınıfını Hatırlattı”

12. sınıf Kimya dersinin görüldüğü Laboratuvarda öğrencilere Hababam Sınıfı filmindeki deney sahnelerini hatırlatan Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Her bölümünü bıkmadan, usanmadan tekrar tekrar izlediğimiz Hababam Sınıfı filmlerinde en sevdiğimiz repliklerden birisi de, Kimya dersindeki deneylerdir. Sizler de muhtemelen hala izliyorsunuzdur. Hababam Sınıfı filmlerinin eğlendirici yanı olduğu gibi, öğretici ve ders verici yanlarını da görmek gerekiyor” diye konuştu.

“Kimya hayatın Her Alanında Lazım Olacaktır”

Öğrencilere bu yıl girecekleri üniversite sınavına dair düşüncelerini de soran Vali Nayir, “Sınav döneminde artık geleceğe dair planlarınızın da hazır olduğunu düşünüyoruz. Yolunuzu çizdiğinize göre, artık daha emin adımlarla yürüyebilirsiniz. Kimya dersinin gelecekte hayatınızın neresinde lazım olacağını öğretmeniniz sizlere mutlaka anlatmıştır. Aslında hangi bölüme giderseniz gidin birçok mesleğin kimya ile yakın alakası vardır. Bir de tabi her insanın kendisine ait bir kimyası olduğunu biliyoruz. İnsanoğlunun mutluluğu ve hüznünü belirleyen, anlayış kabiliyetine yön veren, yine sahip olduğu kimyasıdır. Bu konu bu dersin içeriğinde olmasa bile öğretmenleriniz sizlere bu konudan farklı şekillerde bahsetmiştir” dedi.

“Her Engel İlerlemek İçin Bir Basamaktır”

Ders öğretmeniyle denklemler üzerine sohbet eden ve üniversite sınavına girdiği dönemdeki sorulara değinen Vali Nayir, “Gelecek yıl muhtemelen aynı üniversitede ya da aynı sınıfta olmayacaksınız. Ancak burada kazanılan dostlukları unutmamalısınız. Hayatınızdaki en güzel günlerin lise çağları olduğunu ileride daha iyi anlayacaksınız.

“Gençlerle Başbaşa Kitabını Okuyun”

Aileniz de, öğretmenleriniz de, bizler de sizlere her konuda çok güveniyoruz, inanıyoruz, eksik bir parça kalmasın diye sizler de kendinize inanın. Bir işi başarmış kişilerin sizlerden hiçbir farkı yoktur. Önünüze çıkacak engelleri sizleri geri döndürecek bir sorun değil, çözülmesi gereken bir problem olarak görün. Çünkü her engel aslında ilerlemek için bir basamaktır. Ordinaryüs Profesör Doktor Ali Fuad Başgil’in hayata daha iyi bakmanıza yardımcı olacak, ‘Gençlerle Başbaşa’ adlı eserini mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Bu kitapta hayata dair, başarıya dair çok yararlı paylaşımlar bulacaksınız. Kitapta geçen ‘Her yer çalışmaya müsaittir, her zaman çalışmaya müsaittir’ sözü zaten özet gibidir. Bahaneyi çalışmak için aramalı insan, çalışmamak için değil. Başarının yolu da zaten biraz bu düşünceden geçiyor. Hava durumundan, yağmurdan, güneşten, bulunduğunuz ortamdan dolayı bahaneler üretip zamanı boşa harcamakla, yalnızca kendinizi kandırmış olursunuz. Gelecekte sizler de bizim yerimize geçip öğrenciler ile sohbet edip nasihatlerde bulunacaksınız. Bu konuda zamanını iyi değerlendirip bahanelere sığınmayanların daha ön planda olacağını da söyleyebiliriz. Sizlerin başarılarını duyduğumuzda; ‘Bir zamanlar bu okulu, hatta bu sınıfı ziyaret etmiştik, o projenin sahibi öğrencilerle sohbet etmiştik’ diyerek kendimize de bir pay çıkarırız, bizim için de yeni bir övünç kaynağı olursunuz İnşallah” diyerek onlara güven duyduklarını söyledi.

“Dili İyi Öğrenmek İçin Tekrar Gerekiyor”

9. sınıf İngilizce dersinde dilin tekrarla daha iyi pekiştirildiğini ifade eden Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Dili daha iyi öğrenmenin yollarından birisi de, o dile ait şiirler, şarkılar, fıkralar öğrenmektir. Mesela bizim zamanımızda günlük konuşma yerine gramere öncelik verildiği için o dönem çok zorlandığımızı söyleyebilirim. Ancak şimdi biraz daha sadece bir yaklaşım ve konuşmaya dayalı bir sistemle daha kolay öğrenilebildiği düşüncesindeyiz. Öğrencilik yıllarımızda yabancı dil dersi bir tek ortaokulda vardı, dersin kendi öğretmeni genellikle bulunmadığı için biraz yabancı dil bilgisi olan herhangi bir branşın öğretmeni bizlere yardımcı olmaya çalışırdı. Yani o ne kadar biliyorsa, biz de o kadar öğreniyorduk. Şimdi İlkokul müfredatında bile yer alan bu derste branş öğretmeninin bizzat bulunması da büyük bir nimettir.

“Hayatınıza Sevgi Yön Versin”

Başarının şartı sevmekten geçiyor. Bir dersi sevmiyorsanız, başarılı olmanız zordur. Dersi sevmenin en önemli şartı da, öğretmeni sevmektir. Hepsi birbiriyle bağlantılı şeylerdir, dolayısıyla hayatınızın tamamını sevgi üzerine kurabilmelisiniz. Önce hayatı sevin, sonra ailenizden başlayarak sırasıyla okulunuzu, arkadaşlarınızı sevin, nefret duygunuzu bir kenara koyduktan sonra daha başarılı olacağınızı göreceksiniz.

“Kâinatta Boşluk Tanımayan Bir Yapıdadır”

Ayrıca mutlaka bir spor dalıyla ilgilenmenizi de istiyoruz. Hayatınızı faydalı şeylerle dolduramadığınız zaman, o boşluğa iyi niyetli olmayan birtakım kişiler ya da olaylar müdahale etmeye kalkıyor. Bunun için siz sporla, sanatla, kitapla veya arkadaşlarınızla birlikte bir uğraş içerisinde güzel zaman geçirerek hayatınızı doldurmaya çalışın. Kâinatta boşluk tanımayan bir yapı vardır. Bir bardağın yarısı suyla doluysa diğer yarısı da havayla doludur. Dedikodudan, kötü sözlerden başkalarının işine karışmaya, zararlı alışkanlıklar edinmeye kadar bir sürü olumsuz örnek verebiliriz. Gençlerimiz hayatlarını güzel şeylerle, faydalı şeylerle doldururlarsa, onlara zarar verecek hiçbir hususa boşluk bırakmayacaklardır” diyerek onlara nasihatlerde bulundu.

“Sakarya Bir Eğitim Şehri”

Öğretmenler Odasında öğretmenlerle bir araya gelerek her Çarşamba öğleden sonralarını okul gezilerine ayırmayı alışkanlık haline getirdiklerini ve bunu ısrarla sürdürdüklerini söyleyen Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Bugünkü nasibimizde Ali Dilmen Anadolu Lisesi varmış. Sınıflarda öğrencilerimiz ile kısa da olsa sohbet etme imkânımız oldu, şimdi de bu özel odada misafiriniz olmak istedik.

Her ülke için, her aile için, her fert için önem arz eden eğitim alanı, diğer görevlerimizle birlikte en yaygın ve en önemli hizmetlerden birisidir. Milli Eğitimimize bağlı 200 binin üzerinde öğrencimiz ve üniversitelerimizde bulunan 100 bine yakın öğrencimiz ile birlikte bir öğrenci kentiyiz, bir eğitim kentiyiz diyebiliriz. 1 milyonun üzerindeki nüfusumuzun üçte birini oluşturan öğrencilerimiz ile birlikte aileleri de hesaba katarsak toplum içerisinde eğitimin dışında kalan, eğitim ile ilgisi olmayan kesim yok gibi görünüyor. Böylesi hayati bir konuda bizler de mesaimizin bir kısmını buraya ayırmaya gayret gösteriyoruz, hem çocuklarımız ve gençlerimizle hem de geleceğimize şekil veren siz değerli eğitimcilerimiz ile bir araya gelmeye çalışıyoruz.

“Okul Gezilerine Önem Veriyoruz”

Okullardaki başarıları görmek, başarının devamını sağlamak adına bize düşenleri tespit etmek, sizlerin hangi şartlarda görev yaptığınızı gezerek görmeye çalışıyoruz. Gönül bütün okulları gezmeyi arzu ediyor, ancak bunun mümkün olmadığını biliyoruz. Burada bulunan her öğretmenimizi ilimizde görev yapan 13 bin öğretmenimizin temsilcisi olarak görüyoruz, öğrencilerimizi de yine tüm öğrencilerimizin temsilcileri olarak biliyoruz.

Yürüttüğünüz hizmetler, yapmış olduğunuz çalışmalar ülkemizin kaderine tesir edecek, geleceğimize önemli ölçüde yön verecek olduğundan bizim için çok önemli şahsiyetlersiniz. Öğretmenliğin yanında aynı zamanda her biriniz birer velisiniz veya veli adayısınız. Sizlere teslim edilen çocuklar olduğu gibi, sizlerin de başka sihirli ellere teslim ettiğiniz çocuklarınız mutlaka vardır. Meslektaşlarınızdan beklentiniz ne ise, öğrencilerinizin hayatını da o yönde şekillendirmenizi ve bu konuda empati yapmanızı istiyoruz. Bu kutsal ve bir o kadar da zor göreve sizler bilerek, isteyerek talip oldunuz. Bu görevin sorumluluğunun, ağırlığının farkında olarak buraya geldiğinizi düşünüyoruz, bu yola çıktığınızda başaracağınız, yöneteceğiniz, yönlendireceğiniz her hadisede herhangi bir sürpriz olmaması gerektiğini bizden daha iyi biliyorsunuz.

“Tatmin Duygusu Yüksek Bir Meslek”

Öğretmenlerimizle bir araya geldiğimizde, bize verdikleri emeğin karşılığını gördükleri için büyük bir mutluluk yaşadıklarına şahit oluyoruz, bizlere gurur duyarcasına bakıp gözlerinin içinin güldüğünü anlayabiliyoruz. Mutlaka sizler de öğretmenlerinizle karşılaştığınızda aynı duyguyu yaşadıklarını görmüşsünüzdür. Bu açıdan bakıldığında tatmin duygusu yüksek bir görev icra ettiğinizi daha iyi anlayabiliyoruz.

“Her Görev Kutsaldır”

Mutlaka her görevin kendine göre bir değeri, bir kıymeti vardır, kıymetsiz olarak gördüğümüz hiçbir görev yoktur. Öyle bir ayrıma girmek zaten hata olur. Hakkı verilmiş, karşılığı verilmiş her görev kıymetlidir. Bu ülkeye hizmet eden herkesin görevi en kıymetlidir. Bir Kütüphane Memurunun kolay bir görev icra ettiği görünse de, oraya gelen bir çocuğun hayatına dokunmakla, ona kitapları sevdirmekle, devleti sevdirmekle ve yardımseverlik duyguları içerisinde görevini büyük bir başarı ile yaptığına şahit oluruz. Eğer devlet memurluğunu icra ediyorsak, öncelikle devleti sevdirme görevimiz olduğunu unutmamalıyız. Ülkelerin geleceğine hükmeden en önemli ordulardan bir tanesi de maarif ordusu, Milli Eğitim ordusudur. Sizler de bu ordunun bir neferi olarak, ülkenin geleceğine yön verecek gençleri yetiştirme görevini her şeyin üstünde tutmalısınız.

“Öğretmenin Hayatımızdaki Yeri Önemlidir”

İnancımızda, kültürümüzde ve yaşantımızda öğretmenlerimizin ayrı bir yeri, ayrı bir kıymeti vardır. Her ne kadar günümüzde farklı bir algı oluşsa da, öğretmenlerimizin yine bir etki mekanizması olarak çocuklarımızın üzerinde önemli bir hâkimiyeti olduğuna inanıyoruz. Çocuklarının yalnızca sınav başarılarını önemseyen bir veliler topluluğu yaygınlaştığını görüyoruz, ancak biz bu düşüncenin taraftarı değiliz. Sizlerden öncelikle hayata hazır, geleceğe hazır fertler yetiştirmenizi istiyoruz. Biz yalnızca soru çözen bir gençlik değil, hayata dokunan, ona iyi bir şekilde yön veren kişiler yetişmesini arzu ediyoruz. Ülke sorumluluğunu, toplum sorumluluğunu, aile sorumluğunu taşıyan fertlere ihtiyacımız var.

“Sorun Çözecek Kişiler Lazım”

Toplum içerisinde herkesin farklı sorumlulukları olmalı, herkes güçlü olduğu tarafını doğru bir şekilde yansıtmalı. Çocuklarımız taşıdıkları soy isimlerle aile bağlantısını, aile ilişkilerini düşünmeli, doğduğu ya da yaşadığı şehir sorumluluğu ile aidiyet duygusuna önem vermeli, daha geniş manada bir insan olmanın sorumluluğunu en iyi şekilde taşıyabilmeli diye düşünüyoruz. Çocuklarımıza ders konuları arasında bunların da öğretilmesinden yanayız. Girdiği sınavlarda çok başarılı olup atandığı devlet memurluğu makamında çalışma arkadaşlarıyla ilişki kuramayan, sorununu çözmek yerine vatandaşa daha fazla sorun çıkaran kişilerin oluşturduğu bir gelecek istemiyoruz. Eğer geleceğe güvenle bakmak istiyorsak ve bu zor coğrafyada ayakta kalmak istiyorsak bizim sorumluluklarını bilen bir nesile ihtiyacımız var. Yalnızca soru çözen değil aynı zamanda sorun çözen, hayatı anlayan, hayata hazır çocuklar yetiştiren sizler gibi bir eğitim ordusu neferlerine ihtiyacımız var” dedi.

Öğretmenlerle tek tek tanışarak onların talep ve görüşlerini de dinleyen Vali Ahmet Hamdi Nayir, ziyaretin sonunda Okul Özel Defterine duygu ve düşüncelerini yazarak imzaladı.

İlgili Terimler :

YORUMLAR